Yusuf Has HACİB muhteşem eseri
Kutadgu Bilig'de insanın asil olmasını sağlayan faktörler olarak; aklı, bilgiyi,
fazileti ve dili ön planda tutan bir
yaklaşım sergilemektedir.Akıllı,
bilgili ve faziletli insanın kendisine uygun düşmeyen şeyleri yapmayacağını
belirtir. Bir insanın asilliği bırakmaması ve bütün insanlara karşı daima
insanlık göstermesi gerekir. İnsan, insanlara karşı, insanlık yaparak hayvan
olmaklıktan kurtulabilir. İnsanlık adına çalışan ve insanlara yararlı olan
insan insandır. O halde insan, hem kendi ve hem de insanların lehine çalışmalıdır.
İnsanlık edene, insanlık göstermelidir. İnsana insanlığı nispetinde muamele
edilmelidir.Vefalılık ve vefa göstermek, insanlığın şiarındandır. İnsanlar
birbirlerine ancak insan olarak benzerler. İnsan, gece gibi karanlık bir eve
benzer. Ancak bu insan için akıl, bir meşaledir ve onu aydınlatır. Çünkü insanı
her türlü kötülüğü yapmaktan alıkoyacak olan şey, aklı ve aklı dolayısıyla elde
ettiği bilgisidir.
Bunun dışında insandan insana bir çok fark
vardır. iki türlü insan vardır ki, bunlardan biri "bey", diğeri de âlimdir. Bu
her iki insan da insanların en seçkini, en yükseği ve en başıdır. Bu insanların
dışında kalanlar, bilgisi az veya hiç olmadığı için daima, tebaa sayılırlar.
Burada "bey" den kasıt, kendisine "kut" gelmiş insandır.
Kendisine "kut “gelmiş ve bahşedilmiş insan, kendisine "kut" gelmeyen
ve bahşedilmeyen insandan her zaman ve her yerde üstündür ve değerlidir. Şayet
insan, insan olup insan adını almak istiyorsa bunlardan birini seçmesi gerekir.
Bu ikisinin dışındaki insanlardan insanın, her zaman ve her yerde uzak durması
ve kaçınması gerekir. Çünkü "bey" kılıcı eline alıp, halkı itaat
altında tutar, “âlim"
ise kalemi eline alıp, insanları, iyi ve doğru yola götürecek
bilgileri yazar, bu bilgilerle halkı aydınlatır ve böylece insanların iyi ve
doğru yola girmelerine vesile olur. Dünyada iyi ve doğru düzenin kurulması, iyi
ve doğru hareketlerin seçilip yapılması, bu insanlar vasıtasıyla
gerçekleşecektir.
İnsan-ı
Kamil tasavvufta insanın ulaşabileceği
en üst makam olarak betimlenir. Allah’ın "onun duyan kulağı olurum, o benimle duyar; gören gözü olurum o
benimle görür; eli olurum o benimle dokunur; ayağı olurum o benimle yürür;
kalbi olurum o benimle anlar; söyleyen dili olurum o benimle konuşur, ne
dilerse onu yerine getiririm, herhangi bir şeyden bana sığınırsa ben onu
muhafaza ederim" dediği kişidir. Eşrefi mahlukata, yaratılmışların en hayırlısı olan
insana, farklı
bir açıdan bakacak olursak; bu âlemin yaratılma sebebi ‘İnsan-ı kamil' değil
mi? O'na kulluk etmek için yaratıldığımıza göre, insan-ı kamil olma yolunda
ceht göstermek de yaratılmanın amacına gerçek manada rücu' etmek değil midir?...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Ve bir gün...Aklın ile vicdanın arasında kalırsan eğer;VİCDANINI seç.Çünkü aklın çıkarını korur,Vicdanın ise İNSANLIĞINI...