8 Mayıs 2014 Perşembe

HİÇ BİR ŞEY SEBEPSİZ DEĞİLDİR.....


Yaşamda hiçbir şey boşuna ve gereksiz değildir.Tüm olayların, durumların, nesnelerin, canlı ve cansızların bir görevi, anlamı ve önemi vardır.Dolaysıyla bakış açınızı geliştirerek size anlamsız gelen birçok şeyin de aslında ne denli anlamlar içerdiğini çok rahatlıkla görebilirsiniz.Ancak hemen şunu söyleyelim; bu hiç de kolay bir şey değildir. Ya bu değişimi bir travma sonucunda yaşarsınız, yahut da içinizdeki değişim arzusunu hayata geçirerek… Her zaman olduğu gibi buna da yine siz karar vereceksiniz. Hiç bir şey sebepsiz değildir.Tasavvufta  TEVAFUK denen  bu bakış açısı değişimine, Bilim Dilinde “PARADİGMA”,denilmektir. Paradigma'nın Türk dil kurumu sözlüğü anlam karşılığı  ise "Değerler Dizisi" 'dir.


Lafı daha fazla uzatmadan ben bu öyküden kendimce çok önemli mesajlar çıkardığımı düşünüyorum. Bakalım sizlerin yorumları neler olacak?

***

Adam ve hayattaki tek arkadaşı olan köpeği bir kazada birlikte ölmüşlerdi.. Gökyüzüne çıktıktan sonra bembeyaz bulutların arasında dolaşmaya başladılar.

Adam çok susamıştı…

Biraz su bulabilmek ümidiyle yürümeye devam ederken, birden kendilerini muhteşem bir manzaranın karşısında buldular..

Rengarenk çiçeklerle süslü bir bahçe, altından yapılmış bir bahçe kapısı, ve onları karşılayan beyazlar içinde bir kadın..

Adam köpeğiyle birlikte kadına yaklaştı ve sordu:

“Affedersiniz… Burası neresi?”

Kadın ona gülümsedi:

“Burası Cennet, efendim”

Adam bunun üzerine sevinçle

“Harika…!!!” dedi.

“Peki bana biraz su verebilir misiniz?

Gerçekten çok susadım”….

Kadın cevap verdi:

“Tabii efendim, içeri girin… İçeride dilediğiniz kadar su bulabilirsiniz..”

Adam köpeğine döndü,

“Hadi oğlum içeri giriyoruz” diyerek kapıya yürüdü..

Ancak kadın onu birden durdurdu:

“Üzgünüm efendim, köpeğiniz sizinle gelemez.. Hayvanları içeri almıyoruz…”

Bunun üzerine adam bir an durdu, düşündü ve geri dönüp köpeğiyle birlikte geldikleri yolun tam ters yönünde yürümeye koyuldular….


Bir süre geçtikten sonra kendilerini bu kez tozlu çamurlu bir yolda buldular.

Yolun sonunda karşılarına çiftlik girişini andıran bir kapıyla, yırtık pırtık elbiseli bir dede çıktı…

Adam sordu:

“Affedersiniz…. Bana biraz su verebilir misiniz?”

Dede “içeri gel” dedi…

“Kapıdan girdikten sonra sağ tarafta bir çeşme var…”

Adam sordu:

“Peki arkadaşım da benimle gelip oradan içebilir mi?”

Dede;

“Tabii…” dedi..

“Çeşmenin yanında köpeğinin de su içebileceği bir kase bulacaksın…”

Bunun üzerine adam kapıdan girdi…

Biraz yürüdükten sonra sağ tarafta çeşmeyi buldu..

Adam çeşmeden, köpek de oracıktaki kaseden doya doya içerek susuzluklarını giderdiler….

Derken adam geri giderek girişte bekleyen dedeye sordu:

“Su için çok teşekkür ederim… Peki burası neresi?..”

Dede “Burası cennet” dedi.

Bunu duyan adam şaşırdı!

“Ama nasıl olur?.. Az önce burası gibi kırık dökük olmayan muhteşem bir yere gittik ve orasının da Cennet olduğunu söylediler…”

Dede “Şu rengarenk çiçeklerle süslü altın kapılı yer mi?” dedi… “Ama orası Cehennem..”

Adam iyice şaşırmıştı “Peki ama orası sizin adınızı kullanarak insanları kandırıyor diye hiç kızmıyor musunuz..?”

Dede gülümsedi:

“Kızmıyoruz… Çünkü onlar kendi çıkarı için en iyi arkadaşını yarı yolda bırakanları Cennet’ten uzak tutuyorlar….”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ve bir gün...Aklın ile vicdanın arasında kalırsan eğer;VİCDANINI seç.Çünkü aklın çıkarını korur,Vicdanın ise İNSANLIĞINI...