Eray Beceren, "ΔNΔHTΔR Eğitim" Öğrenme Partnerinden; YAPARIM,BİLİRSİN….Bir Ateşi Kendi Kalbinizde Alevlendirmedikçe, Başka Bir Kalpte, Bir kıvılcım Çakamazsınız….
Türkiye'nin İlk Görme Engelli Dağcısı ve Milli Atleti Necdet Turhan, 1957 yılında Balıkesir'de doğdu. İlkokula polis memuru olan babası Murat Turhan'ın tayini sebebiyle geldikleri Bursa'da başladı. Ortaokul sonrasında gündüzleri çalışıp gece öğrenimine devam eden Turhan, 23 yaşında başlayan kornea sorunları nedeniyle görme yeteneğini tümü ile kaybetti.
"Gözlerimin artık görmediğine inanamıyordum, fakat yeni yaşamıma alışmak zor olmadı benim için. Her nedense kör olmanın başlangıcındaki ağır yük ezemedi beni... Pek farkında değildim o yükün. Yıllar sonra gittiğim Ankara Körler Rehabilitasyon Merkezi'nde görevli psikolog Sermin Turan şok dönemimin ne kadar sürdüğünü sordu, öyle bir dönem yaşamadım dedim, şaşırdı..." diyerek anlatıyor kendini Necdet Turhan.
Rehabilitasyonun ardından 1988 yılında son sınıf derslerini dışarıdan vererek lise öğrenimini tamamlayan Turhan, 1989 yılında ilk tercihini kazanarak üniversite yaşamına ODTÜ'de başladı. ODTÜ, spor yaşamının da başlangıcı oldu. Ancak Üniversite'nin Dağcılık ve Kış Sporları Kolu'nda önceleri biraz garipsendi, etkinliklere alınmak istenmedi. Fakat o inat etti ve kendisine ilk yıl gösterilen bu yaklaşıma küsmedi. Dağlara götürülmese de, Dağcılık Kolu'nun antrenmanlarını ihmal etmedi. Katıldığı antrenmanlar sayesinde atletizmle de tanışmış oldu ve bir daha da koşmayı bırakmadı. Dağları doğayı bırakmadığı gibi...
Bir sonraki yıl eğitimlerini almaya başladığı ODTÜ Dağcılık ve Kış Sporları Kolu'nda geçen 3 yılın bitiminde; gözlerinin hiç görmemesi nedeniyle dağlarda yürürken kullandığı çan sesini izleme tekniği ortaya çıkmış, temel dağcılık eğitimlerini almış, görme düzeyi sıfır olan engelli bir sporcu için hatırı sayılır etkinlikler olarak kabul edilebilecek; Bey Dağları, Erciyes gibi faaliyetlere katılmış ve en önemlisi de üç yıl boyunca gösterdiği etkin üyelik sebebiyle, gelişinde sorun yaşadığı ODTÜ Dağcılık Kolu'nun onur üyeleri arasına seçilmiştir artık. Yaşadıklarını; "ODTÜ Dağcılık ve Kış Sporları Kolu'nda ilk yıl dağlara götürülmeyişim, Bana çekinceli yaklaşılmış olması aslında doğal bir tutumdu... Zira sıra dışı bir olgu olarak karşılarındaydım Kol Yöneticisi arkadaşların. Tanıdılar daha sonra beni ve aşama, aşama süreç içinde çözüldü sorunlar...” şeklinde ifade etmektedir.
Turhan, ODTÜ ile başlayan spor sürecini mezuniyeti sonrasında da sürdürdü. Dağlar yaşamında daha belirgindir. Atletizm, uzun yıllar, dağcılığının kondisyon çalışması olarak kaldı.
Uzun mesafe koşuları, Avrasya maratonu ile birlikte yaşamının bir parçası oldu. Aslında yaşamı bir maratondu onun. 2002 yılında New York Maratonu'na katıldı. Türkiye Görme Engelliler Spor Federasyonu tarafından gönderildiği bu maratonda yine bir ilki gerçekleştirdi. Çünkü Necdet Turhan, ülkesini yurt dışında temsil eden ilk Görme Engelli Milli Atlet olmuştur. Japonya'da Dünya Körler Maratonu'nu koşarak ikinci kez Milli olan Necdet Turhan'ın Küresel Projesi, başlığında içeriğini de yansıtmaktadır; "5 Kıtada 5 Maraton, 5 de Zirve"
Bursa Nilüfer Belediyesi Personeli ve Sporcusu Necdet Turhan, şu ana değin Asya, Avrupa, Amerika, Avusturalya ve Afrika'da hedeflediği toplam beş uluslararası maratonu dört saatin altında dereceler ile koşmuş ve Projesinin Dağlar etabı kapsamında Asya'da 5137 m. Ağrı, Afrika'da 5895 m. Kilimanjaro, Avrupa'da 3200 m. Teterousse Zirveleri'ne tırmanmış durumdadır...
Bu aşamadan sonraki hedefleri olan Avusturalya ve Amerika Kıtalarındaki tırmanış hazırlıklarını "Engelimiz Bize engel Değil" diyerek sürdürmekte ve Dünya'da İlkler arasında yer alabilecek Küresel Beş Kıta Projesi için destek beklemektedir...
Görme Engelli Sporcunun ulaştığı zirvelerde açtığı pankartlardaki sloganlar:
"Gözlerimin artık görmediğine inanamıyordum, fakat yeni yaşamıma alışmak zor olmadı benim için. Her nedense kör olmanın başlangıcındaki ağır yük ezemedi beni... Pek farkında değildim o yükün. Yıllar sonra gittiğim Ankara Körler Rehabilitasyon Merkezi'nde görevli psikolog Sermin Turan şok dönemimin ne kadar sürdüğünü sordu, öyle bir dönem yaşamadım dedim, şaşırdı..." diyerek anlatıyor kendini Necdet Turhan.
Rehabilitasyonun ardından 1988 yılında son sınıf derslerini dışarıdan vererek lise öğrenimini tamamlayan Turhan, 1989 yılında ilk tercihini kazanarak üniversite yaşamına ODTÜ'de başladı. ODTÜ, spor yaşamının da başlangıcı oldu. Ancak Üniversite'nin Dağcılık ve Kış Sporları Kolu'nda önceleri biraz garipsendi, etkinliklere alınmak istenmedi. Fakat o inat etti ve kendisine ilk yıl gösterilen bu yaklaşıma küsmedi. Dağlara götürülmese de, Dağcılık Kolu'nun antrenmanlarını ihmal etmedi. Katıldığı antrenmanlar sayesinde atletizmle de tanışmış oldu ve bir daha da koşmayı bırakmadı. Dağları doğayı bırakmadığı gibi...
Bir sonraki yıl eğitimlerini almaya başladığı ODTÜ Dağcılık ve Kış Sporları Kolu'nda geçen 3 yılın bitiminde; gözlerinin hiç görmemesi nedeniyle dağlarda yürürken kullandığı çan sesini izleme tekniği ortaya çıkmış, temel dağcılık eğitimlerini almış, görme düzeyi sıfır olan engelli bir sporcu için hatırı sayılır etkinlikler olarak kabul edilebilecek; Bey Dağları, Erciyes gibi faaliyetlere katılmış ve en önemlisi de üç yıl boyunca gösterdiği etkin üyelik sebebiyle, gelişinde sorun yaşadığı ODTÜ Dağcılık Kolu'nun onur üyeleri arasına seçilmiştir artık. Yaşadıklarını; "ODTÜ Dağcılık ve Kış Sporları Kolu'nda ilk yıl dağlara götürülmeyişim, Bana çekinceli yaklaşılmış olması aslında doğal bir tutumdu... Zira sıra dışı bir olgu olarak karşılarındaydım Kol Yöneticisi arkadaşların. Tanıdılar daha sonra beni ve aşama, aşama süreç içinde çözüldü sorunlar...” şeklinde ifade etmektedir.
Turhan, ODTÜ ile başlayan spor sürecini mezuniyeti sonrasında da sürdürdü. Dağlar yaşamında daha belirgindir. Atletizm, uzun yıllar, dağcılığının kondisyon çalışması olarak kaldı.
Uzun mesafe koşuları, Avrasya maratonu ile birlikte yaşamının bir parçası oldu. Aslında yaşamı bir maratondu onun. 2002 yılında New York Maratonu'na katıldı. Türkiye Görme Engelliler Spor Federasyonu tarafından gönderildiği bu maratonda yine bir ilki gerçekleştirdi. Çünkü Necdet Turhan, ülkesini yurt dışında temsil eden ilk Görme Engelli Milli Atlet olmuştur. Japonya'da Dünya Körler Maratonu'nu koşarak ikinci kez Milli olan Necdet Turhan'ın Küresel Projesi, başlığında içeriğini de yansıtmaktadır; "5 Kıtada 5 Maraton, 5 de Zirve"
Bursa Nilüfer Belediyesi Personeli ve Sporcusu Necdet Turhan, şu ana değin Asya, Avrupa, Amerika, Avusturalya ve Afrika'da hedeflediği toplam beş uluslararası maratonu dört saatin altında dereceler ile koşmuş ve Projesinin Dağlar etabı kapsamında Asya'da 5137 m. Ağrı, Afrika'da 5895 m. Kilimanjaro, Avrupa'da 3200 m. Teterousse Zirveleri'ne tırmanmış durumdadır...
Bu aşamadan sonraki hedefleri olan Avusturalya ve Amerika Kıtalarındaki tırmanış hazırlıklarını "Engelimiz Bize engel Değil" diyerek sürdürmekte ve Dünya'da İlkler arasında yer alabilecek Küresel Beş Kıta Projesi için destek beklemektedir...
Görme Engelli Sporcunun ulaştığı zirvelerde açtığı pankartlardaki sloganlar:
YAŞAMI SEVMEK İÇİN YÜREK, BAŞARMAK İÇİN EMEK GEREK.
DAĞA GÖZ DEĞİL YÜREK TIRMANIR.
DAĞA GÖZ DEĞİL YÜREK TIRMANIR.
Yukarıdaki satırlar Türkiye’nin görme engelli ilk dağcısı ve milli atleti Necdet Turhan'ın web sayfasındaki (www.necdetturhan.com) özgeçmişinden derlenmiştir. Konu kişinin kendini motive etmesi olduğunda daima aklıma gelen kişi “Necdet Turhan'dır. Hayalleri, tutkusu ve coşkusu ile çok önemli başarılara imza atmış ve etmeye devam edecektir.
“öz motivasyon”, belirlenmiş hedefe ilerlenen yolda en önemli gücümüzdür. Bununla birlikte, kendimiz ile ilgili bir çok konuda olduğu gibi bu süreçte de zorlanırız. Bu anlamda, üzerinde en çok durulması gereken husus “istemek” tir. İstek enerjisi, hayallerimizin gerçekleşmesi ve hedefe ilerleme konusunda çok önemli katkılar sağlamaktadır.
Yol haritamızı işe aşağıdaki adımlara uygun olarak belirleyebiliriz:
Öncelikle kendimizi hedefimize giden yol için uygun olarak programlamalıyız. Bu programlama aşamasında şu konular önemlidir;
* Olayların ve insanların olumlu tarafını görmek.
* Başaracağına inanmak.
* Kendinden emin olmak ve isabetli bir öz değerlendirme yapmak önemlidir. Geçmişteki başarılarınızı hatırlamak size iyi gelecektir.
* Başarıya aç olmak. Gerçekten istemek.
* Tersliklerin olabileceği ihtimalini göz ardı etmemek. Bunları aşabilmek için pes etmemek. Engellerin, gözümüzü hedeflerimizden ayırdığımız zaman gördüklerimiz olduğunu unutmamak gerekir.
Yolculuğu planlamak ve geliştirmek
* Hedefleri olumlu seçmek. Ne istediğine odaklanmak. Ne istemediğine değil.
* Hedefi yeterli büyüklükte seçmek. Ne ulaşılamayacak kadar yüksek, ne de çok kolaylıkla elde edilecek kadar küçük. Çıtayı doğru yere koymak.
* Sürecin ilerleyişini izlemek. Hesapta olmayan durumlar çıktığında gerekli önlemleri alabilmek. İyi gidişten kendini motive edici sonuçlar çıkarabilmek.
* Uygun zamanlarda molalar vermek. Güç toplamak ve sürece zaman zaman dışardan bakabilmeyi sağlar.
* Gerçekten sevdiğin ve istediğin hedefe yürümek. Hedefleri seslerle, renklerle, kokular ile hayal etmek.
* Hedefe ulaşmanın diğer faydalarını düşünmek. Sağlayacağı çevre, getireceği prestij, sağlayacağı güç vs.
* Hata yapmaktan korkmamak. Hataların farkına varmak, dersler çıkarmak ve güçlenerek ilerlemek.
Yolda kalmak ve yolda emin adımlar ile ilerlemek önemlidir. Bu esnada dikkat edilmesi gereken konular;
* Etrafında motive ediciler bulundurmak. Hedef ile ilgili fotoğraf, film, başarı hikayeleri, poster gibi araçlar bulundurmak
* Yolda ilerlemenizi sağlayacak dostlara sahip olmak. Bu konuda aile bireyleri ve arkadaşların katkıları önemlidir. Bu konuda benzer deneyimleri yaşamış birinin rehberliği çok daha değerlidir.
* Öğrenmeye ve gelişmeye devam etmek.
* Sadece kendin ile yarışmak.
* Deneyimleri başkaları ile paylaşmak, tartışmak.
* İşler iyi gittiğinde hedefi büyütmek.
“öz motivasyon”, belirlenmiş hedefe ilerlenen yolda en önemli gücümüzdür. Bununla birlikte, kendimiz ile ilgili bir çok konuda olduğu gibi bu süreçte de zorlanırız. Bu anlamda, üzerinde en çok durulması gereken husus “istemek” tir. İstek enerjisi, hayallerimizin gerçekleşmesi ve hedefe ilerleme konusunda çok önemli katkılar sağlamaktadır.
Yol haritamızı işe aşağıdaki adımlara uygun olarak belirleyebiliriz:
Öncelikle kendimizi hedefimize giden yol için uygun olarak programlamalıyız. Bu programlama aşamasında şu konular önemlidir;
* Olayların ve insanların olumlu tarafını görmek.
* Başaracağına inanmak.
* Kendinden emin olmak ve isabetli bir öz değerlendirme yapmak önemlidir. Geçmişteki başarılarınızı hatırlamak size iyi gelecektir.
* Başarıya aç olmak. Gerçekten istemek.
* Tersliklerin olabileceği ihtimalini göz ardı etmemek. Bunları aşabilmek için pes etmemek. Engellerin, gözümüzü hedeflerimizden ayırdığımız zaman gördüklerimiz olduğunu unutmamak gerekir.
Yolculuğu planlamak ve geliştirmek
* Hedefleri olumlu seçmek. Ne istediğine odaklanmak. Ne istemediğine değil.
* Hedefi yeterli büyüklükte seçmek. Ne ulaşılamayacak kadar yüksek, ne de çok kolaylıkla elde edilecek kadar küçük. Çıtayı doğru yere koymak.
* Sürecin ilerleyişini izlemek. Hesapta olmayan durumlar çıktığında gerekli önlemleri alabilmek. İyi gidişten kendini motive edici sonuçlar çıkarabilmek.
* Uygun zamanlarda molalar vermek. Güç toplamak ve sürece zaman zaman dışardan bakabilmeyi sağlar.
* Gerçekten sevdiğin ve istediğin hedefe yürümek. Hedefleri seslerle, renklerle, kokular ile hayal etmek.
* Hedefe ulaşmanın diğer faydalarını düşünmek. Sağlayacağı çevre, getireceği prestij, sağlayacağı güç vs.
* Hata yapmaktan korkmamak. Hataların farkına varmak, dersler çıkarmak ve güçlenerek ilerlemek.
Yolda kalmak ve yolda emin adımlar ile ilerlemek önemlidir. Bu esnada dikkat edilmesi gereken konular;
* Etrafında motive ediciler bulundurmak. Hedef ile ilgili fotoğraf, film, başarı hikayeleri, poster gibi araçlar bulundurmak
* Yolda ilerlemenizi sağlayacak dostlara sahip olmak. Bu konuda aile bireyleri ve arkadaşların katkıları önemlidir. Bu konuda benzer deneyimleri yaşamış birinin rehberliği çok daha değerlidir.
* Öğrenmeye ve gelişmeye devam etmek.
* Sadece kendin ile yarışmak.
* Deneyimleri başkaları ile paylaşmak, tartışmak.
* İşler iyi gittiğinde hedefi büyütmek.